Araf Suresi 39. Ayet Meali

  • وَقَالَتْ
  • أُولَىٰهُمْ
  • لِأُخْرَىٰهُمْ
  • فَمَا
  • كَانَ
  • لَكُمْ
  • عَلَيْنَا
  • مِن
  • فَضْلٍ
  • فَذُوقُوا۟
  • ٱلْعَذَابَ
  • بِمَا
  • كُنتُمْ
  • تَكْسِبُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Öncekiler sonrakilere, “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık kazanmış olduğunuz şeylere karşılık, azabı tadın” derler.
  • Diyanet Vakfı: Öncekiler de sonrakilere derler ki: Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın!
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Öndekiler de sonrakilere: «Sizin bize karşı hiçbir üstünlüğünüz olmadı. Artık kendi kazancınızın cezası olarak tadın azabı.» derler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Öncekiler de sonrakilere derler ki: «Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. O halde yaptıklarınızdan dolayı azabı tadın».
  • Ali Fikri Yavuz: Önceki öncüler de sonrakilere; “- Sizin de bize karşı bir üstünlüğünüz olmadı. Artık kendi yaptığınızın cezası olan azabı tadın”, derler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Öndekiler de sonrakilere derler ki: sizin de bize karşı bir meziyyetiniz olmadı, artık kendi kesbinizin cezası, tadın azabı
  • Fizilal-il Kuran: Öncekiler de, kendilerinden sonrakilere, «Sizin de bizden bir farkınız yoktu. O halde siz de işlediğiniz kötülüklerin karşılığı olan azabı çekiniz» derler.
  • Hasan Basri Çantay: Onların evvelkileri de sonrakilerine: «Sizin bize karşı hiçbir üstünlüğ (ünüz) yokdur. O halde ne kazanmış idiyseniz karşılığı olan azabı tadın» dedi (diyecek).
  • İbni Kesir: Öncekiler de sonrakilere: Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. Öyleyse ne kazandıysanız karşılığı olan azabı tadın, derler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Öndekiler de, sonrakilere diyeceklerdir ki: «Sizin için bizim üzerimize bir fazl (ve rüçhan) yoktur. Binaenaleyh (siz de) kazanır olduğunuz şey sebebiyle azabı tadınız.»
  • Tefhim-ul Kuran: (Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara diyecekler ki: «Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur, kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın.»