Meryem  Suresi 43. Ayet Meali

  • يَٰٓأَبَتِ
  • إِنِّى
  • قَدْ
  • جَآءَنِى
  • مِنَ
  • ٱلْعِلْمِ
  • مَا
  • لَمْ
  • يَأْتِكَ
  • فَٱتَّبِعْنِىٓ
  • أَهْدِكَ
  • صِرَٰطًا
  • سَوِيًّا
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: “Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki seni doğru yola ileteyim.”
  • Diyanet Vakfı: Babacığım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Öyle ise bana uy ki, seni düz yola çıkarayım.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Babacığım, emin ol sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Gel bana uy da seni düz yola çıkarayım.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: «Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, seni doğru bir yola eriştireyim.»
  • Ali Fikri Yavuz: Ey babam! Gerçekten bana, sana gelmiyen ilim gelmiştir (Allah’ı bilmişimdir). O halde, bana uy da, seni doğru bir yola ileteyim.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Â babacığım emin ol bana ilimden sana gelmiyen hakikat geldi, gel bana uy da seni bir düz yola çıkarayım
  • Fizilal-il Kuran: Babacığım, sana ulaşmayan bir ilim, geldi bana, ne olur bana tabi ol da seni dümdüz bir yola çıkarayım.
  • Hasan Basri Çantay: «Ey atam, bana muhakkak ki sana gelmeyen bir ilim gelmişdir. O halde bana uy da seni dümdüz bir yola çıkarayım».
  • İbni Kesir: Babacığım, doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana gelmiştir. Öyleyse bana uy da, seni dosdoğru bir yola ileteyim.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ey atacığım! Muhakkak ki, ilimden sana gelmeyen, bana gelmiştir. Artık bana tâbi ol, seni bir doğru yola eriştireyim.»
  • Tefhim-ul Kuran: «Babacığım, gerçek şu ki, sana gelmeyen bir ilim geldi bana. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım.»