Enbiyâ  Suresi 28. Ayet Meali

  • يَعْلَمُ
  • مَا
  • بَيْنَ
  • أَيْدِيهِمْ
  • وَمَا
  • خَلْفَهُمْ
  • وَلَا
  • يَشْفَعُونَ
  • إِلَّا
  • لِمَنِ
  • ٱرْتَضَىٰ
  • وَهُم
  • مِّنْ
  • خَشْيَتِهِۦ
  • مُشْفِقُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar, O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O’nun korkusuyla titrerler.
  • Diyanet Vakfı: Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını da, yapacaklarını da) bilir. Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler. Onlar, Allah korkusundan titrerler!
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah onların önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Allah´ın razı olacağı kimselerden başkasına şefaat etmezler. Hepsi O´nun korkusundan titrerler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah´ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O´nun korkusundan titrerler.
  • Ali Fikri Yavuz: Allah, onların önlerindekinide, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir ve onlar, O’nun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat edemezler. Hepsi O’nun korkusundan titrerler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O onların önlerindekini arkalarındakini bilir ve onlar onun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi onun haşyetinden titrerler
  • Fizilal-il Kuran: Allah, onların önlerindekini ve arkalarında bıraktıklarını (yapacaklarını ve yaptıklarını) bilir. Onlar sadece Allah´ın hoşnut olduğu kimselere şefaat ederler ve Allah´ın korkusundan titrerler.
  • Hasan Basri Çantay: Önlerindekini de, arkalarındakini de O bilir. Bunlar, Onun rızâsına ermiş olandan başka kimseye şefaat etmezler. Bunlar Onun korkusundan titreyenlerdir.
  • İbni Kesir: O, onların önlerindekilerini de bilir, arkalarındakini de bilir. Onlar, Allah´ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat edemezler ve O´nun korkusundan titrerler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Onların ilerilerindekini de gerilerindekini de bilir ve razı olduğundan başkasına şefaat de edemezler ve onlar O´nun mehabetinden kemal-i itina ile korkar kimselerdir.
  • Tefhim-ul Kuran: O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilmektedir; onlar şefaat de etmezler; (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O´nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.