Sâd Suresi 6. Ayet Meali
وَٱنطَلَقَ
ٱلْمَلَأُ
مِنْهُمْ
أَنِ
ٱمْشُوا۟
وَٱصْبِرُوا۟
عَلَىٰٓ
ءَالِهَتِكُمْ
ۖ
إِنَّ
هَٰذَا
لَشَىْءٌ
يُرَادُ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
(6-8) İçlerinden ileri gelenler, “Gidin, ilâhlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur’an) içimizden ona mı indirildi?” diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur’an’dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar.
Diyanet Vakfı:
(6-8) Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur´an aramızdan ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
İçlerinden o heyet fırladı ve şöyle dedi: «Tanrılarınız üzerinde sabır ve sebat edin? Bu gerçekten arzu edilen şey, bir istek!
Elmalılı Hamdi Yazır:
İçlerinden ileri gelenler fırladılar ve dediler ki: «İlâhlarınız üzerinde sabır ve sebat edin. Bu, gerçekten arzu edilen bir murad!»
Ali Fikri Yavuz:
Kureyş’in ileri gelenleri (birbirlerine): “Haydi yürüyün, ilâhlarınıza (putlarınıza ibadete) devam edin. Doğrusu, arzu edilecek olan budur.” diyerek (meclisten) ayrılıp gittiler.
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
İçlerinden o hey´et de fırladı şöyle: ilâhlarınız üzerinde sabr-u sebat edin, bu cidden arzu olunur bir şey, bir murad
Fizilal-il Kuran:
Onlardan ileri gelenler; «yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur.»
Hasan Basri Çantay:
Onların elebaşılarından bir gurüh (birbirine): «Yürüyün, ma budlarınıza (ibâdetde) sebâtedin. Şübhesiz ki arzu edilecek olan budur» diyerek kalkıb gitmişdir.
İbni Kesir:
Onların elebaşlarından bir grup; yürüyün ve tanrılarınız üzerinde direnin. Şüphesiz ki bu; sizden istenen bir şeydir, diyerek çıkıp gittiler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlardan bir gürûh, «Yürüyünüz ve ilâhlarınızın üzerine sabrediniz, şüphe yok ki, irâde edilmiş şey budur,» diye çıkıp gittiler.
Tefhim-ul Kuran:
Onlardan önde gelen bir grup: «Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) da kararlı olun; çünkü asıl istenen budur» diye çekip gitti.