Hûd  Suresi 96. Ayet Meali

  • وَلَقَدْ
  • أَرْسَلْنَا
  • مُوسَىٰ
  • بِـَٔايَٰتِنَا
  • وَسُلْطَٰنٍ
  • مُّبِينٍ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: (96-97) Andolsun, biz Mûsâ’yı âyetlerimizle ve apaçık bir mucize ile Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber gönderdik de ileri gelenler Firavun’un emrine uydular. Hâlbuki Firavun’un emri doğru değildi.
  • Diyanet Vakfı: (96-97) Andolsun ki Musa´yı da mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun´a ve onun ileri gelenlerine gönderdik. Fakat onlar Firavun´un emrine uydular. Oysa Firavun´un emri doğru değildi.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ululuğuma andolsun ki, Musa´yı da ayetlerimizle ve açık bir delil ile gönderdik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Andolsun Musa´yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile gönderdik.
  • Ali Fikri Yavuz: (96-97) Şânım hakkı için, biz Mûsa’yı da Firavuna ve kavminin ileri gelenlerine mûcizelerimizle ve apaçık Asâ hüccetimizle gönderdik de, onlar, Firavun’un emrine uydular. Firavun’un emri ise hak değildi (sapıklıktı.).
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Celâlim hakkı için Musâyı da âyetlerimizle ve bir sultanı mübîn ile gönderdik
  • Fizilal-il Kuran: Musa´yı da ayetlerimizle ve somut mucizeler ile peygamber olarak gönderdik.
  • Hasan Basri Çantay: (96-97) Andolsun ki biz Musâyı da Fir´avna ve onun ileri gelenlerine mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle gönderdik de yine onlar Fir´avnın emrine tâbi oldular. Halbuki Fir´avn´ın emri hiç de salâhiyyetli ve dürüst değildi.
  • İbni Kesir: Andolsun ki Musa´yı, ayetlerimizle ve apaçık bir delille Firavun´a ve erkanına gönderdik.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Ve andolsun ki, Mûsa´yı âyetlerimiz ile ve apaçık bir hüccetle gönderdik.
  • Tefhim-ul Kuran: Andolsun, Musa´yı ayetlerimizle ve apaçık olan ispatlayıcı bir delille gönderdik.