Fussilet  Suresi 49. Ayet Meali

  • لَّا
  • يَسْـَٔمُ
  • ٱلْإِنسَٰنُ
  • مِن
  • دُعَآءِ
  • ٱلْخَيْرِ
  • وَإِن
  • مَّسَّهُ
  • ٱلشَّرُّ
  • فَيَـُٔوسٌ
  • قَنُوطٌ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: İnsan, hayır (mal, mülk, genişlik) istemekten usanmaz. Fakat başına bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, yıkılır.
  • Diyanet Vakfı: İnsan hayır istemekten usanmaz. Fakat kendisine bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşer, üzülüverir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İnsan hayır istemekten usanmaz da kendisine bir kötülük dokunuverirse hemen ümidi keser, ümitsizliğe düşer.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: İnsan hayır istemekten usanmaz, fakat kendisine bir kötülük dokununca üzülür ve ümitsizliğe düşer.
  • Ali Fikri Yavuz: (Kâfir olan) insan, hayır (mal, evlâd, zenginlik ve sıhhat) istemekten usanmaz da, kendisine bir darlık dokunuverirse, hemen ümidi keser, ye’se düşer.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İnsan hayır istemekten usanmaz da kendisine bir şer dokunuverirse hemen ümidi keser, ye´se düşer
  • Fizilal-il Kuran: İnsan hayır istemekten yorulmaz. Ancak kendisine bir şer dokundu mu hemen üzgündür, ümitsizdir.
  • Hasan Basri Çantay: İnsan hayır taleb etmekden usanmaz. Eğer Ona bîr şer dokunursa (bakarsın ki) o, şimdi (Allahın fazl-u rahmetinden) ümîdini kesmiş, (bu) ümîdsizliği açığa (da) vurmuşdur.
  • İbni Kesir: İnsan; hayır istemekten usanmaz da, kendisine bir kötülük gelince ümitsizliğe düşer, meyus olur.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: İnsan iyilik istemekten usanmaz ve eğer kendisine bir fenalık dokunursa hemen ümidini kesmiş, ye´se düşmüş olur.
  • Tefhim-ul Kuran: İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, ye´se düşen bir umutsuzdur.