Rûm  Suresi 52. Ayet Meali

  • فَإِنَّكَ
  • لَا
  • تُسْمِعُ
  • ٱلْمَوْتَىٰ
  • وَلَا
  • تُسْمِعُ
  • ٱلصُّمَّ
  • ٱلدُّعَآءَ
  • إِذَا
  • وَلَّوْا۟
  • مُدْبِرِينَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz, sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri zaman çağrıyı sağırlara da işittiremezsin.
  • Diyanet Vakfı: (Resûlüm!) Elbette sen ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp giderlerken sağırlara o daveti işittiremezsin.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Çünkü sen ölülere işittiremezsin. O daveti arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Çünkü sen ölülere işittiremezsin. O daveti, arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.
  • Ali Fikri Yavuz: Bunun için sen (Ey Rasûlüm, onlar) arkalarını dönmüş giderlerken, (hakka olan) o daveti, (kalbleri) ölülere duyuramazsın ve sağırlara da işittiremezsin.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Çünkü sen ölülere işittiremezsin, o da´veti sağırlara da işittiremezsin, arkalarını dönmüş giderlerken
  • Fizilal-il Kuran: Ey Muhammed! Sen ölülere işittiremezsin; arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrını işittiremezsin.
  • Hasan Basri Çantay: Bunun için sen — arkalarına dönüb giderlerken — o da´veti ölülere de duyuramazsın, sağırlara da işitdiremezsin.
  • İbni Kesir: Bunun için sen; ölüye katiyyen işittiremezsin. Dönüp giden sağırlara da daveti duyuramazsın.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Çünkü sen o dâveti ölülere duyuramazsın ve arkalarına dönüp giderlerken sağırlara da duyuramazsın.
  • Tefhim-ul Kuran: Şimdi sen, ölülere (söz) duyuramazsın ve arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.