Furkân  Suresi 36. Ayet Meali

  • فَقُلْنَا
  • ٱذْهَبَآ
  • إِلَى
  • ٱلْقَوْمِ
  • ٱلَّذِينَ
  • كَذَّبُوا۟
  • بِـَٔايَٰتِنَا
  • فَدَمَّرْنَٰهُمْ
  • تَدْمِيرًا
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlara, “Âyetlerimizi yalanlayan topluluğa gidin” dedik. Nihayet o kavmi yerle bir ettik.
  • Diyanet Vakfı: «Âyetlerimizi yalan sayan kavme gidin» dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Haydi ayetlerimizi yalan diyen o kavme gidin! dedik; sonunda o kavmi yerle bir ederek helak ettik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: «Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik. Sonunda (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ettik.
  • Ali Fikri Yavuz: “-Haydi âyetlerimizi yalanlıyan o kavme (Firavun’a ve kavmine) gidin.” dedik, (onlarda gittiler, tebliğ ettiler; fakat tekzip edildiler) nihayet onları, (Firavun ve kavmini) tamamen (boğarak) helâk ettik.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Haydi âyetlerimizi tekzib eden o kavme gidiniz, dedik, binnetice o kavmi tedmir ederek helâk ettik
  • Fizilal-il Kuran: Onlara «Ayetlerimizi yalanlayan soydaşlarınızı uyarmaya gidin» dedik. Sonra o toplumu kökten yokettik.
  • Hasan Basri Çantay: «(Haydi) âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin» dedik, neticede onları tam bir helak ile imhaa etdik (edeceğiz).
  • İbni Kesir: Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin, dedik. Neticede o kavmi yerle bir ettik.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: O vakit dedik ki: «Bizim âyetlerimizi tekzîp etmiş olan kavme gidin.» Sonra o kavmi tam bir helâk ile helâk ediverdik.
  • Tefhim-ul Kuran: Böylece onlara: «Ayetlerimizi yalanlayan kavme gidin» dedik; sonunda onları (Firavun ve çevresini) kökünden darmadağın ettik.