Zuhruf  Suresi 86. Ayet Meali

  • وَلَا
  • يَمْلِكُ
  • ٱلَّذِينَ
  • يَدْعُونَ
  • مِن
  • دُونِهِ
  • ٱلشَّفَٰعَةَ
  • إِلَّا
  • مَن
  • شَهِدَ
  • بِٱلْحَقِّ
  • وَهُمْ
  • يَعْلَمُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: O’nu bırakıp taptıkları şeyler şefaat edemezler. Ancak bilerek hakka şâhitlik edenler şefaat edebilirler.
  • Diyanet Vakfı: Allah´ı bırakıp da taptıkları putlar, şefâat edemezler. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler bunun dışındadır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O´ndan başka yalvarıp durdukları şeyler şefaat de edemezler; ancak bilerek gerçeğe şahitlik eden kimseler başka !
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Onların Allah´ı bırakıp da tapdıkları putlar şefaat hakkına sahip değillerdir. Ancak bilerek hakka şahitlik edenler şefâat edebilir.
  • Ali Fikri Yavuz: O’ndan başka ibadet edib durdukları şeyler (putlar), şefaat da edemezler; ancak Hak’ka şehadet eden (dili ve kalbi ile “Lâ ilâhe illAllah diyen”) kimseler müstesna... onlar (Allah’ın Rableri olduğunu gerçek olarak) bilirler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ondan başka yalvarıp durdukları şeyler şefaat de edemezler ancak bilerek hakka şehadet eden kimseler müstesnâ
  • Fizilal-il Kuran: Allah´tan başka tanrı diye yalvardıkları şeyler, şefaat gücüne ve yetkisine sahip değillerdir. Ancak bilerek Hakka şahidlik edenler bunun dışındadır.
  • Hasan Basri Çantay: Allâhı bırakıb da tapar oldukları (putlar hiçbir kimseye) şefaat etmek (salâhiyyetine) mâlik değildir. Hakka, bizzat (kalbleriyle) bilerek şehâdet edenler müstesna.
  • İbni Kesir: O´ndan başka tapındıkları şeyler, şefaat edemezler. Ancak hak ile şehadet edenler bunun dışındadır ve onlar bilirler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: O´ndan başka ibadet eder oldukları şeyler, şefaat etmeğe malik değildirler. Ancak o bilir oldukları halde Hakk´a şehâdet edenler müstesnâ.
  • Tefhim-ul Kuran: O´nun dışında tapmakta oldukları şefaatte bulunmağa malik değildirler; ancak kendileri bilerek hakka şahidlik edenler başka.