Tevbe  Suresi 45. Ayet Meali

  • إِنَّمَا
  • يَسْتَـْٔذِنُكَ
  • ٱلَّذِينَ
  • لَا
  • يُؤْمِنُونَ
  • بِٱللَّهِ
  • وَٱلْيَوْمِ
  • ٱلْءَاخِرِ
  • وَٱرْتَابَتْ
  • قُلُوبُهُمْ
  • فَهُمْ
  • فِى
  • رَيْبِهِمْ
  • يَتَرَدَّدُونَ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Ancak Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp kendileri de o şüphelerinin içinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
  • Diyanet Vakfı: Ancak Allah´a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp, kuşkuları içinde bocalayanlar senden izin isterler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ancak, Allah´a ve ahiret gününe inanmayan ve kalpleri işkilli olup işkilleri içinde çalkalanlar savaşa çıkmak için, senden izin isterler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Senden izin isteyenler, olsa olsa Allah´a ve ahiret gününe inanmayanlar olabilir. Onların kalbleri hep işkillidir. Bundan dolayı şüphe içinde bocalayıp dururlar.
  • Ali Fikri Yavuz: Senden ancak izin istiyenler, Allah’a ve âhiret gününe iman etmiyenler, kalbleri şüpheye düşenlerdir. Onlar, şüpheleri içinde bocalayıp dururlar.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ancak o kimseler senden istizan ederler ki Allaha ve Âhıret gününe inanmazlar ve kalbleri işkillidir de işkilleri içinde çalkanır dururlar
  • Fizilal-il Kuran: Senden savaştan muaf tutulmaları yolunda izin isteyenler, Allah´a ve ahiret gününe inanmayanlar, kalpleri kuşkuya kapılıp bu kuşkuları içinde bocalayanlardır.
  • Hasan Basri Çantay: Senden ancak Allaha ve âhiret gününe inanmaz, kalbleri şek ve şübheye düşüb de kendilerini o şübhelerinin içinde şaşırıb bocalar kimseler izin isterler.
  • İbni Kesir: Senden; ancak, Allah´a ve ahiret gününe inanmayanlar ve kalbleri şüpheye düşüp, şüphelerinde bocalayanlar izin isterler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Senden ancak o kimseler (cihada iştirak etmemek için) izin isterler ki, Allah Teâlâ´ya ve ahiret gününe inanmazlar ve onların kalpleri şekke düşmüştür. Artık onlar o şekk (ve şüphelerinde) mütereddit bulunur dururlar.
  • Tefhim-ul Kuran: Senden, yalnızca Allah´a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp da kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister.