Sebe Suresi 52. Ayet Meali
وَقَالُوٓا۟
ءَامَنَّا
بِهِۦ
وَأَنَّىٰ
لَهُمُ
ٱلتَّنَاوُشُ
مِن
مَّكَانٍۭ
بَعِيدٍ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
(Azabı görünce), “ona inandık derler” ama onlar için, artık uzak bir yerden (dünyadan) iman elde etmek nasıl mümkün olur?
Diyanet Vakfı:
(İş işten geçtikten sonra:) «Ona inandık» demişlerdir, ama uzak yerden (dünya hayatı gelip geçtikten sonra) imana kavuşmak onlar için nasıl mümkün olur?
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
Ve: «O´na iman ettik!» demektedirler, fakat onlara uzak yerden el sunmak nerede?
Elmalılı Hamdi Yazır:
Ve: «O´na iman ettik» demektedirler. Fakat onlar için (âhiret gibi) uzak bir yerden (imana) el sunmak (ulaşabilmek) nerede?
Ali Fikri Yavuz:
(Ve azabı gördükleri zaman): “-Biz O’na= Hz. Muhammed’e (s.a.v.) iman ettik.” demektedirler; fakat uzak bir yerden (ahiretten) tevbe etmek nerede?
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Ve «iyman ettik ona» demektedirler, fakat onlara uzak yerden el sunmak nerede?
Fizilal-il Kuran:
O´na inandık derler, ama artık iyice uzağında kaldıkları imanı nasıl yakalayacaklardır?
Hasan Basri Çantay:
«Ona îman etdik» demişlerdir. Fakat onlar için (dünyâye) uzak (kalmış) bir yerden (tevbeye) el sunmak nerede?.
İbni Kesir:
O´na inandık demişlerdir. Ama uzak bir yerden nasıl kolayca imana ulaşılır?
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve demiş olurlar ki, ona imân ettik. Fakat onlara uzak bir yerden el sunmak nerede?
Tefhim-ul Kuran:
«Biz O´na iman ettik» derler; ancak onlara uzak bir yerden (ahiretten imana) el uzatmak nerede?