Sebe Suresi 41. Ayet Meali
قَالُوا۟
سُبْحَٰنَكَ
أَنتَ
وَلِيُّنَا
مِن
دُونِهِم
ۖ
بَلْ
كَانُوا۟
يَعْبُدُونَ
ٱلْجِنَّ
ۖ
أَكْثَرُهُم
بِهِم
مُّؤْمِنُونَ
Diyanet İşleri Başkanlığı:
(Melekler) derler ki: “Seni eksikliklerden uzak tutarız. Onlar değil, sen bizim dostumuzsun. Hayır, onlar cinlere ibadet ediyorlardı. Onların çoğu cinlere inanıyordu.”
Diyanet Vakfı:
(Melekler de:) Sen yücesin, bizim dostumuz onlar değil, sensin. Belki onlar cinlere tapıyorlardı. Çoğu onlara inanmıştı; diyecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
«Seni tenzih ederiz. Sensin onlara karşı bizim sahibimiz! Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı, çoğu onlara inanmıştı!» diyeceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır:
Onlar da: «Seni tenzih ederiz. Bizim onlara karşı sığınacak velimiz sensin. Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı. Çoğu onlara inanmışlardı.» diyecekler.
Ali Fikri Yavuz:
(Melekler şöyle) diyecekler: “-(Senden başkasına ibadet edilmekten) seni tenzih ederiz. Bizim sığınacak velimiz onlar değil, sensin. Doğrusu onlar cinlere (şeytanlara) tapıyorlardı, çoğu onlara inanmışlardı.”
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
Demişlerdir: Zati sübhanına arzı tenzih ederiz, sensin onlara karşı bizim sığınacak veliymiz, hayır onlar cinlere tapıyorlardı, ekserisi onlara inanmışlardı.
Fizilal-il Kuran:
Melekler derler ki; «Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederiz. Bizim dayanağımız, koruyucumuz onlar değil sensin. Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı, çoğu onlara inanıyorlardı.»
Hasan Basri Çantay:
(Melekler de): «Seni (ortakdan) tenzîh ederiz. Bizim yârimiz onlar değil, Sensin. Belki onlar cinlere tapıyorlardı ve çoğu onlara îman edicilerdi» diyecekler.
İbni Kesir:
Melekler: Tenzih ederiz Seni, bizim dostumuz onlar değil Sensin. Hayır, onlar cinnlere tapıyorlardı ve çoğu da onlara iman etmişlerdi, derler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Melekler de (diyeceklerdir ki, Yarabbi!) «Seni tenzih ederiz. Bizim velîmiz, onlar değil Sen´sin. Hayır. Onlar cinlere tapar olmuşlardı. Onların birçokları onlara imân ediciler idi.»
Tefhim-ul Kuran:
(Melekler) Derler ki: «Sen yücesin, bizim velimiz sensin, onlar değil. Hayır, onlar cinlere tapmaktaydı ve çoğu onlara iman etmişlerdi.»