Yûnus  Suresi 76. Ayet Meali

  • فَلَمَّا
  • جَآءَهُمُ
  • ٱلْحَقُّ
  • مِنْ
  • عِندِنَا
  • قَالُوٓا۟
  • إِنَّ
  • هَٰذَا
  • لَسِحْرٌ
  • مُّبِينٌ
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Katımızdan kendilerine hak (mucize) gelince, “Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir” dediler.
  • Diyanet Vakfı: Katımızdan onlara hak (mucize) gelince: «Bu elbette apaçık bir sihirdir» dediler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Tarafımızdan kendilerine hak gelince, «Muhakkak bu açık bir sihir!» dediler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Kendilerine tarafımızdan hak gelince, «Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir.» dediler.
  • Ali Fikri Yavuz: Tarafımızdan kendilerine mûcize geldiği vakit, “ - Muhakkak bu açık bir sihirdir.” dediler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Tarafımızdan kendilerine hak geldiği vakıt her halde bu açık bir sihir dediler
  • Fizilal-il Kuran: Bizim tarafımızdan gönderilen gerçek onlara ulaşınca, «Bu apaçık bir büyüdür» dediler.
  • Hasan Basri Çantay: Tarafımızdan kendilerine hak (mu´cize) geldiği vakit: «Her halde bu, apaçık bir sihirdir» dediler.
  • İbni Kesir: Tarafımızdan kendilerine hak geldiği vakit; doğrusu bu, apaçık bir büyüdür, dediler.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Vaktâ ki onlara Bizim tarafımızdan hak geldi, «Şüphe yok ki bu elbette apaçık bir sahirdir,» dediler.
  • Tefhim-ul Kuran: Onlara katımızdan hak geldiği zaman, dediler ki: «Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür.»