İsrâ  Suresi 48. Ayet Meali

  • ٱنظُرْ
  • كَيْفَ
  • ضَرَبُوا۟
  • لَكَ
  • ٱلْأَمْثَالَ
  • فَضَلُّوا۟
  • فَلَا
  • يَسْتَطِيعُونَ
  • سَبِيلًا
  • Diyanet İşleri Başkanlığı: Bak, senin için ne türlü benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık (doğru) yolu bulamazlar.
  • Diyanet Vakfı: Baksana; senin için ne türlü benzetmeler yaptılar! Bu yüzden, (öyle bir) saptılar ki, artık (doğru) yolu bulamayacaklardır.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bak seni nelerle mukayese ettiler de nasıl sapıklığa düştüler, onun için bir yol bulmaya da güçleri yok.
  • Elmalılı Hamdi Yazır: Bak senin için nasıl misaller verdiler de bu yüzden nasıl sapıklığa düştüler! Artık hak yolu bulmaya güçleri yetmez.
  • Ali Fikri Yavuz: Bak, seni nelere nisbet ettiler (şairdir, sahirdir, mecnundur dediler) de nasıl dalâlete düştüler! Artık hak yolu bulmağa güçleri yetmez.
  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bak seni nelere kıyas ettiler de nasıl dalâlete düştüler, onun için bir yol bulmağa tab-ü tüvanları yok
  • Fizilal-il Kuran: Senin hakkında nasıl benzetmeler, ne tür yakıştırmalar yaptıklarına baksana! Sapıttılar, bir türlü doğru yolu bulamıyorlar.
  • Hasan Basri Çantay: Bak, sana nasıl misâller getirib sapdılar. Artık onlar bir yol (bulmıy) a güc yetiremiyeceklerdir.
  • İbni Kesir: Bak, sana nasıl misaller veriyorlar. Bunun için dalalete düşmüşlerdir. Ve bir daha yol bulamamaktadırlar.
  • Ömer Nasuhi Bilmen: Bak senin için nasıl misaller irad ettiler, artık onlar sapıtmış oldular, artık onlar doğru bir yola (gitmeğe) güç yetiremezler.
  • Tefhim-ul Kuran: Sana nasıl örnekler vererek saptıklarına bir bak, artık onların bir yola güçleri yetmemektedir.