Cin Suresi 25. Ayet Meali
قُلْ
إِنْ
أَدْرِىٓ
أَقَرِيبٌ
مَّا
تُوعَدُونَ
أَمْ
يَجْعَلُ
لَهُۥ
رَبِّىٓ
أَمَدًا
Diyanet İşleri Başkanlığı:
De ki: “Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem.”
Diyanet Vakfı:
De ki: Tehdit edilegeldiğiniz (azap), yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, ben bilmem.
Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş):
De ki: «Ben dirayetle bilmem, o size vadolunan yakın mı, yoksa Rabbim onun için bir uzun süre mi koyar?»
Elmalılı Hamdi Yazır:
De ki: «Ben bilmem, o size vaad edilen şey yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar..»
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), de ki: “- Bilmiyorum, o korkutulduğunuz azab yakın mı, yoksa Rabbim ona uzun bir müddet mi tayin eder?”
Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal):
De ki: Dirayet ile bilmem, yakın mı o size va´dolunan? Yoksa Rabbım onun için bir uzun gaye mi yapar?
Fizilal-il Kuran:
De ki: «Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir vade mi belirlemiştir, bilmiyorum.»
Hasan Basri Çantay:
De ki (Habîbim): «Tehdîd edilegeldiğiniz (azâb) ın yakın mı, yoksa Rabbimin ona uzun bir müddet mi´ ta´yîn etmiş olduğunu ben bilmem».
İbni Kesir:
De ki: Size vaadedilen yakın mıdır, yoksa Rabbım onu uzun süreli mi kılmıştır bilemiyorum.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(24-25) Tehdid olunur oldukları şeyi gördükleri vakit artık bileceklerdir ki, yardımcı itibariyle en zaif ve adeden en az olan kim imiş? De ki: «Ben bilmem ki tehdid edilir olduğunuz şey, yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir müddet mi tayin kılar?»
Tefhim-ul Kuran:
De ki: «Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?»